Bronny James'in babasına ve Lakers'tan yeni takım arkadaşı LeBron James'e hitap etme konusunda birçok seçeneği var.
Paylaşılan adlarının kısaltılmış bir versiyonunu kullanabilir.
Ya da eğer Lakers çaylağı tercih ederse, babasına forma numarasıyla hitap edebilir.
Bir başka olası seçenek de herhangi bir spor dalında en iyinin en iyisi için ayrılmış bir terimdir.
Bronny James'in işteyken babasını aramasına izin verilmeyen tek şey var gibi görünüyor:
Baba.
Yakın zamanda Paris'teki “The Shop” talk şovunun kaydı sırasında LeBron James'e, soyunma odasında, antrenman tesisinde veya arenada çocuğunun kendisine bu şekilde hitap etmesine izin verilip verilmeyeceği soruldu. NBA'in tüm zamanların en skorer ismi bu düşünceyi hemen susturdu.
“Hayır yapamaz. Bunu zaten belirledik,” dedi James. “İşyerinde bana 'baba' diyemezsin, tamam mı? Antrenman tesisinden çıktığımızda ve kapılar kapandığında yeniden 'Baba' olabilirim. Birlikte bindiğimiz arabada, evde 'Baba' olabiliyorum. HAYIR, [at work] bana '2-3' ya da 'Bron' diye seslenmeli.”
“Ya da eğer isterse 'KEÇİ' diyebilirsiniz,” diye ekledi James, katılan kalabalığın eğlencesine fazlasıyla. “Bu ona bağlı.”
Bronny James, USC'de bir sezon forma giydi ve Haziran ayında Lakers tarafından NBA draftında 55. sıradan seçildi. 3 Temmuz'da garantili bir sözleşme imzaladı ve yaklaşık 8 milyon dolar değerinde olabilecek dört yıllık bir anlaşmayı kabul etti. Aynı gün LeBron James, Lakers'la takas yapılmaması maddesi ve ikinci sezon için oyuncu opsiyonu içeren iki yıllık bir anlaşma imzaladı.
Yıllar geçtikçe James, en büyük oğluyla NBA'de oynama olasılığından açıkça bahsetmişti. Artık ikisi ligin aynı kadroda yer alan ilk baba-oğul ikilisi olmaya hazır olduğundan James, durumun en azından bir yönünün LeBron Jr.'a biraz tuhaf gelebileceğini kabul ediyor.
James, “Benim için kolay çünkü ona çok uzun zamandır Bronny diyorum” dedi. “Ben 'Hey oğlum!' diye seslenmedim. Hey oğlum!' Bu yüzden benim için kolay. Bu onun için bir ayarlama olacak.
“Ama,” diye ekledi James vurgulayarak, “sahada koşamayız ve o şöyle diyebilir: 'Baba, topu yukarı kaldır!' Baba, kapım açık! Baba, hadi!' Hayır, bunu yapamazsın.”
Paylaşılan adlarının kısaltılmış bir versiyonunu kullanabilir.
Ya da eğer Lakers çaylağı tercih ederse, babasına forma numarasıyla hitap edebilir.
Bir başka olası seçenek de herhangi bir spor dalında en iyinin en iyisi için ayrılmış bir terimdir.
Bronny James'in işteyken babasını aramasına izin verilmeyen tek şey var gibi görünüyor:
Baba.
Yakın zamanda Paris'teki “The Shop” talk şovunun kaydı sırasında LeBron James'e, soyunma odasında, antrenman tesisinde veya arenada çocuğunun kendisine bu şekilde hitap etmesine izin verilip verilmeyeceği soruldu. NBA'in tüm zamanların en skorer ismi bu düşünceyi hemen susturdu.
“Hayır yapamaz. Bunu zaten belirledik,” dedi James. “İşyerinde bana 'baba' diyemezsin, tamam mı? Antrenman tesisinden çıktığımızda ve kapılar kapandığında yeniden 'Baba' olabilirim. Birlikte bindiğimiz arabada, evde 'Baba' olabiliyorum. HAYIR, [at work] bana '2-3' ya da 'Bron' diye seslenmeli.”
“Ya da eğer isterse 'KEÇİ' diyebilirsiniz,” diye ekledi James, katılan kalabalığın eğlencesine fazlasıyla. “Bu ona bağlı.”
Bronny James, USC'de bir sezon forma giydi ve Haziran ayında Lakers tarafından NBA draftında 55. sıradan seçildi. 3 Temmuz'da garantili bir sözleşme imzaladı ve yaklaşık 8 milyon dolar değerinde olabilecek dört yıllık bir anlaşmayı kabul etti. Aynı gün LeBron James, Lakers'la takas yapılmaması maddesi ve ikinci sezon için oyuncu opsiyonu içeren iki yıllık bir anlaşma imzaladı.
Yıllar geçtikçe James, en büyük oğluyla NBA'de oynama olasılığından açıkça bahsetmişti. Artık ikisi ligin aynı kadroda yer alan ilk baba-oğul ikilisi olmaya hazır olduğundan James, durumun en azından bir yönünün LeBron Jr.'a biraz tuhaf gelebileceğini kabul ediyor.
James, “Benim için kolay çünkü ona çok uzun zamandır Bronny diyorum” dedi. “Ben 'Hey oğlum!' diye seslenmedim. Hey oğlum!' Bu yüzden benim için kolay. Bu onun için bir ayarlama olacak.
“Ama,” diye ekledi James vurgulayarak, “sahada koşamayız ve o şöyle diyebilir: 'Baba, topu yukarı kaldır!' Baba, kapım açık! Baba, hadi!' Hayır, bunu yapamazsın.”